Yazı Atölyesi Blog Sitesi

“Kapımıza değil, Kalbimize vuran buyursun!” Şems-i Tebrizi — http://yaziatolyesi.com/

Basında Biz


 

images-dursaliye (1)Sıla dizisinin çalıntı olduğunu Yargıtay da onadı…

HABER BAŞLIKLARI 

Başbakan’ın Bakan Kılıç’ı tokatlama olayı bu kitapta mı yazıyor?

DURSALİYE ŞAHAN ile RÖPORTAJ – Ekim 2011

ÖDÜL KAZANAN ÜÇ YAZAR, ÜÇ KİTAP…

DÜRSALİYE ŞAHANDürsaliye Şahan:

Sivas’ın Geyikpınar köyünde doğdu. 4 yaşında ailesi ile birlikte İstanbul’a göç etti.1988 yılında yerleştiği Londra’da kadın, göçmenlik ve ırkçılık temalarının ağır bastığı öyküler ve tiyatro oyunu yazdı. Londra’da yerel gazetelerde ve Hürriyet gazetesinde beş yıl muhabirlik ve sayfa sekreterliği yaptı. Türkiye’ye döndüğünde bir süre BirGün gazetesi’ne röportajlar yaptı. Halen Londra’da yayımlanmakta olan Avrupa gazetesi için karikatürist Semih Bulgur ile “Zabit Londra’da” adıyla haftalık bir karikatür bandı hazırlıyor. Kimi öyküleri İngilizceye çevrilerek çeşitli dergilerde ve anonim kitaplarda yayımlandı.1998 yılında Halkevleri Öykü Yarışması’nda ödül alan Londra’dan Bir Kadın Döndü adlı çalışması Kültür Bakanlığı desteğiyle kitap olarak bastırıldı. İkinci kitabı Fakir Cennet, 2007 yılında Crea Yayınları’ndan çıktı. Çok sayıda ödülü var. Çocuklarla öykü atölyeleri düzenliyor. Son yıllarda senaryo çalışmaları da yapıyor. FPA (The Foreign Press Association), Türkiye Yazarlar Sendikası, Kadın Yazarlar Derneği üyesi. Evli ve iki çocuk annesi.

DÜRSALİYE ŞAHAN - HİKAYE HIRSIZI– “Hikâye Hırsızı”: Erkekler, töreler, cemaat  tarafından ezilen, köylerimizde köle gibi yaşayan ‘ev ve aile işletmesi emekçileri’nin en önemlisi olan kadınlarımız… Sigortası, ücreti, güvencesi, özgürlüğü olmayan, kişiliklerini, özgürlüklerini elde etmeye çalışan / çalışmayan kadınlar, kitapta yedi öyküde süssüz bir dille anlatılmış:  Hizmetçi kadının sigortalı olma çabası… Londra’ya kaçak işçi olarak giden ailelerde kadının, kız çocuklarının durumu, sığınmacı olma çabaları… 2068 yılının makineleşmiş ve “Dünya Büyük Patronlar Hükümet Meclisi” yönetimindeki işyerlerinde, robotlarda bile işini yitirme korkusu, aşırı  çalışmayı özendiren göz boyayıcı ödül düzenekleri, insanca yaşama duyguları ve başkaldırılar… ‘Bunları ben de yazarım’ gibi görünen, son derece anlaşılır, inandırıcı, yeri geldiğinde alaysamalı öyküler…

Yayınlanma: Perşembe, 26 Ocak 2012

 

Töre, kadınve göçmen öyküleri ile tanınan Dürsaliye Şahan’ın telif davası bitti. Hikâye Hırsızı çıktı. 

“Çoğu zaman büyük biraşkla yazıyorum.” 

“Bilinçli bir kadın olarak çocuk gelinkavramını sindirmekte mümkün değil. Bunun içinde bizler bunun mücadelesinivermek zorundayız.”

 

Necla Karataş


 

Dürsaliye hanım siz bir öykü yazarı aynı zamanda yazıatölyeleri düzenleyen, bir yazarsınız. Son olarak da telif davanız ile gündemegeldiniz ama ben yazarlık serüveninizden başlamak istiyorum. Yazmaya nasılbaşladınız?

Herkes gibi okula gittiğim günlerde başladım.

Aynı anda hikâye yazmaya başlamadınız herhalde.

Neredeyseaynı anda.

Nasıl oldu?

Hikâye değilama hikâye cümleleri yazıyordum. Ali top at cümlesine benzer Ali top saklayazıyordum. Sonra kendimce aritmetik problemleri yazmaya başladım. Ahmet’in onşekeri var ikisini düşürdü geriye kaç tane kaldı gibi. Dördüncü sınıftaMalazgirt Savaşını kendi yorumumla yeniden yazmıştım. Sonuç aynıydı ama kurguepey farklıydı. Öğretmen şaşırmış biraz da azarlamıştı.

 

Bunlar ilk hikâyeleriniz mi oluyor?

Denemelerdemek daha doğru olur. İlk öykülerim üçüncü sınıfta çıkmaya başladı. Öğretmenöğrenci ilişkisini anlatan karalamalardı.

 

Bildiğim kadarı ile öykü ödülleriniz de var. İlk ödülünüzüne zaman aldınız?

Orta birde, yani altıncı sınıftaydım. Hayvanları Koruma Cemiyeti Türkiye çapında bir yarışma açmıştı. O yıllarda Göztepe Ortaokulunda okuyordum. Türkçe öğretmenimiz çok destek olmuştu. Hep minnet duymuşumdur.

 

Disiplinli bir yazar mısınız?

Hiçdisiplinli değilim. Zamanımın büyük bir kısmını okuyarak ve yazarak geçiriyorumama bunu disiplin altında yapmıyorum. Sabah kalktığımda kahvemi içerkenkitabımı elime alıyorum. Okurken keyif alıyorum. İş gibi yapmıyorum ki. Ya da amansaat ilerledi, şunları okumam gerek, mutlaka da iyi bir öykü yazmalıyım kaygısınıtaşımıyorum.

 

Yazmaktan sıkıldığınız olmuyor mu?

Bazen evet. Aynıöyküyü veya metni tekrar tekrar ele aldığımda evet biraz bıkkınlık oluyor amaçoğu zaman büyük bir aşkla yazıyorum.

 

Konularınız daha çok kadınları, göçmenleri, çocuklarıve etnik grupları anlatan türden. Bilinçli bir seçim mi?

Bilinçli yerinedoğal bir seçim demek daha doğru herhalde. Yıllarca İngiltere’nin en bilinen göçmengettosunda, Hackney’de yaşadım. Üç beş tane göçmen hikâyesi ne ki? Beş kalıncilt roman bile Hackney’i anlatmaya yetmez. Şimdi Hackney’de yaşayıp İstanbulsosyetesini yazmam imkansız değil ama daha uzak bir ihtimaldi.

 

Yani İstanbul ya da Londra sosyetesi ilginizi çekmedimi?

Çektiğianlar oldu. Londra’da yaşayan Türkiye’li sosyeteleri bir ara ele aldım. Birkaçöykü çıktı ama hadi fazla konuşmayayım.

 

Londra’da Türk sosyetesi var mı ki?

Olmaz mı?

 

Çok merak ettim. İstanbul’dakilere mi benziyorlar.

Çok merak edilecek kadar ilginç olduklarını düşünmüyorum.

 

Öykülerinize dönecek olursak göçmenlerden sonra töreve çocuk gelinlere el atmışsınız.

Evet.Yazdığım töre hikâyeleri içinde en çok çocuk gelinlerin hikayesi içime dokundu.

 

Çocuk gelinler diye bir kavram var değil mi? İnanmak çok güç.

Biliyorumçoğumuz için inanmak ve kabullenmek zor. Bilinçli bir kadın olarak çocuk gelinkavramını sindirmekte mümkün değil. Bunun içinde bizler bunun mücadelesinivermek zorundayız.

 

Yazdığınız çocuk gelin hikâyelerinden biri de telif davası nedeniyle mahkemelik olmuştu.

Evet maalesef oldu.

 

Şu meşhur Sıla dizisi sizin öykülerinizden birinden intihal yoluyla yapılmıştı değil mi? Hangi öykünüzdü.

Güvercin adındaki öyküm.

 

Ben Sıla dizisini çok severek izlemiştim. Naif bir yanı vardı.

Evet. Ağa ve üçgen aşk ilaveleri ile sulandırılmış olmasına rağmen naifliğini korumuş.

 

Sizin hikayenizde ağa yok muydu?

Hayır yoktu. Biliyorsunuz her dizide ağa, holding patronu, mafya babası fon kağıdı gibi kullanılıyor. Oysa o proje bir çocuk gelini anlatıyordu. Ana karakterin yaşı 13 idi. Sıla da ise ana karakter 17 yaşında. Ve tabii ağa ile evleniyor.

 

Şimdi Mahzun Kırmızıgül bir çocuk gelin hikâyesi işliyor.

Evet, çok şükür biri konuyu gündeme taşıyor.

 

Mahzun Kırmızıgül bir erkek olarak konuya el attı, keşke bir kadın el atsaydı dediğiniz oldu mu?

Hayır. Önemli olan birilerinin yapması. Ben bir kadın olarak yazdığım çocuk gelin hikayelerimi sinemada ya da televizyonda işlemek istedim, talihsizlikler yaşadım. Ama şimdi bunu bir erkek yapıyor. İnşallah projeleri başarılı olur.

 

Yaşadığınız talihsizliğin size bir kadından gelmesi üzücü oldu mu?

Evet. Bir erkek de aynı şeyi yapsaydı yine üzülecektim ama bir kadından gelince daha da sinirlendim.

 

Kadın dernekleri tarafından da ödüllendirilmiş herhalde değil mi?

Evet. Tabii dernek nereden bilsin başka bir kadının hakkı gasp edilerek yapılmış bir iş olduğunu.

 

Mahkemeden sonra kitabınız çıktı. Hikâye Hırsızı adını koydunuz. Sanıyorum davaya konu olan öykü de içinde.

Evet, öykü içinde. Proje değil tabii.

 

Kitabın adı biraz manidar geldi bana.

Yoruma bağlı.

 

Aklım çocuk gelinlerde kaldı. Kaç tane çocuk gelin hikayesi yazdınız?

25 sanıyorum. Bunların 11 tanesi tamamen bitti. Diğerlerinin biraz daha kurguya ihtiyacı var.

 

Hepsi yayınlandı mı?

Sadece biri yayınlandı o da işte az önce bahsettiğimiz Güvercin(Isikbinyili.Org’da 7 Aralık 2005’te).

 

Diğerleri yayınlanmayacak mı?

Yayınlanmak üzere son düzeltmeleri bekliyor. Yakında çıkar herhalde.

 

 

Davadan sonra bir de imza kampanyası başlamış.

Evet. Mahkeme sürecinde arkadaşlarla birlikte telif yasasının çok iyi işlemediğini gördük. Birlikte konuşurken öneri geldi. Kazanılmış bir dava var, onun üzerinden gideriz. Telif yasası zaten Meclis gündeminde filan dediler. Bana da mantıklı geldi.

 

Topladığınız imzaları ne yapacaksınız?

Hele bir toplansın.

 

Bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

Ben teşekkür ederim.

Necla Karataş, IŞIKBİNYILI.ORG – http://www.isikbinyili.org – 26 Şubat 2012.

Hacı Murat ile Ali Haydar geliyor

Projelerden  ‘Hacı Murat ile Ali Haydar’ komedi türünde, uzun metrajlı film, gazetemiz yazarlarından Dürsaliye Şahan’a ait.

Kültür Bakanlığı Sinema Destekleme Kurulu’ndan destek alan projelerden biri de gazetemiz yazarlarından Dürsaliye Şahan’a ait.

Hacı Murat ile Ali Haydar geliyor. Sinemacılara 2 milyon TL destek! Kültür Bakanlığı bu yıl kesenin ağzını açtı. Destekleme Kurulu, Türk sineması ile yeni sinemacıları desteklemek üzere gerçekleştirdiği toplantıda sektöre 2 milyon lira katkı sağlama kararı aldı. Böylece Kültür ve Turizm Bakanlığı yüzde 57 oranında artırdığı destekle sinemacıların da yüzünü güldürmüş oldu. 2011 yılında toplam 68 projeye destek verilirken, 2012 yılında bu rakam 96’ya, toplam destek ise 2 milyon liraya çıkartılmış oldu.

Sinema Genel Müdürü Cem Erkul, Türkiye Sinema Kanunu’nun yasalaşması halinde bu desteklerin çeşitlenerek artacağını belirterek çalışmaların aktif bir şekilde devam edeceğinin altını çizdi. Ayrıca Erkul; Sinema Genel Müdürlüğü’nün yeni misyonunun Türkiye’yi sinema alanında sürekli ve nitelikli eserler üreten bir cazibe merkezi haline getirmek olduğunu vurguladı.

Kültür Bakanlığı Sinema Destekleme Kurulu’ndan destek alan projelerden biri de gazetemiz yazarlarından Dürsaliye Şahan’a ait.

Yaklaşık 300 dosyanın arasından seçilen ‘Hacı Murat ile Ali Haydar’ projesi komedi türünde, uzun metrajlı film yazım desteği aldı.

Öyküsü ve senaryosu Dürsaliye Şahan’a ait olan ‘Hacı Murat ile Ali Haydar’ projesi; yazarın son kitabı ‘Hikâye Hırsızı’ndaki öykü karakterlerinden hazırlanmış bir proje olup Antakya’da çekilmesi planlanıyor. www.yaziatolyesi.org

&&&

İLGİLİ HABER

Sıla dizisi ile ilgili telif davası sonuçlıMustafa Oğuz ve Faruk Bayhan’ın yapımcılığını üstlendiği, 2006–2008 yıllarında ATV’ de 79 bölüm oynayan Sıla dizisi ile ilgili, Dursaliye gahan’ın yapımcı firma aleyhine açtığı telif davası, İstanbul 1.Fikri Sınai Haklar Mahkemesinde sonuçlı.

Cansu Dere’nin ve Mehmet Akif Alakurt’un başrollerini paylaştığı Sıla dizisi oynadığı yıllarda reyting rekorları kırmış; yönetmeni Gül Oğuz’a kadın hakları savunucusu olarak da ün getirmişti.
Mahkemenin tayin ettiği, Senarist Levent Kazak, Profesör Dr Mustafa Özkan ve Hukuk Doçenti İlhan Yiğit’ten oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti; hazırladıkları rapor ile davaya neden olan dizi projesinin, yapımcı firmanın kaydettiği gibi ünlü yönetmen Gül Oğuz’a ait olmadığını; Yazar Dürsaliye gahan’ın Hikâye Hırsızı kitabındaki ‘Güvercin’adlı öyküsünden yola çıkarak hazırladığı ve Most Yapım’a gönderdiği dizi projesinden, intihal yoluyla gerçekleştirildiğini saptamıştır.
Avukat Kamil Tekin Sürek ve Avukat Sera Kadıgil’in savunduğu davanın son duruşmasında Mahkeme sunulan kanıtları da göz önüne alarak bilirkişi raporu doğrultusunda Most Yapım’ı ve Gül Oğuz’u; eser sahibi Dürsaliye gahan’a maddi-manevi tazminat ödemeye mahkûm etmiştir.
Biz aşağıda ismi bulunan sivil toplum örgütleri, meslek birlikleri, yazarlar, sanatçılar ve sanat severler olarak ülkemizdeki yazın ve fikir emekçileri ile birlikte tüm sanatçıların haklarının korunması yönünde, RTÜK, resmi kurumlar ve Kültür Bakanlığı başta olmak üzere, özellikle yazılı ve görsel medyanın gerekli hassasiyeti göstererek fikir sömürüsüne müsamaha göstermemelerini talep ediyoruz.
TRT’nin ve özel kanalların yapım şirketleri ile gerçekleştirdikleri dizi projelerinde veya benzer işanlaşmalarında; “özgün eser taahhüdü” koşulunu uygulayarak bu konudaki ihtilafların önlenmesine katkı sağlamalarını ve eser hırsızlığına karşı alınan önlemlerin desteklenmesini bekliyoruz.
Her çağdaş toplumda olduğu gibi ülkemizde de bilginin, sanatın ve yaratıcılığın hak ettiği değeri bulacağıinancı ile Kültür Bakanlığımızın duyurumuzu dikkate alacağını umuyoruz;

Sıla dizisinin çalıntı olduğunu Yargıtay da onadı…

KENDİMİ MAHKEME KARARI İLE HATIRLATTIM!

KYD (Kadın Yazarlar Derneği)
SİNEBİR (Sinema Eserleri Sahibi Meslek Birliği)
SinemaTek
SENDER (Senaristler Derneği)
İLESAM(Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği)
Canlırmacılar Meslek Birliği Girişimi
Aalen Antakya Kültür Derneği
Avrasya Kentsel Kalkınma Derneği
FATAL( For the Advancement of Turkish-speaking Arts Literature / Aydın Mehmet Ali.)
CADENCES (European University of Cyprus / Aydın Mehmet Ali)
SGAK (Sürgünde Güney Azerbeycan Kalem)

Ayla Kutlu (Yazar)
Ahmet Ümit (Yazar)
Gülseren Engin (yazar)
Yusuf Recepoğlu (Tiyatro Yönetmeni)
Selçuk Akman (Senarist)
Nalan Büker (Yönetmen)
Ahmet İnam (Yazar)
Setenay Özbek (Yazar)
Oya Uslu (yazar)
Fergun Özelli (Yazar çevirmen)
Mehmet Ali Solak (Gazeteci)
Oya Tekin (Gazeteci-Yazar)
Nur Ersen (Yazar)
gebnem Pişkin (Yazar)
Zübeyde Seven Turan (gair Yazar)
Edip Polat (Yazar)
Setanay Özbek (Yazar)
Orhan Miroğlu (Yazar)

Abir Zaki (Yazar)
Nalan Yılmaz (Yazar)
Buket Akkaya (Yazar)
Mine Ömer (Yazar)
Sedef Erken (Avukat)
Meltem U. Ruscuklu (Yazar)
Vicdan Doğan (Aktivist)

Neşe gaha (İş kadını)
İrfan O.Hatipoğlu (Akademisyen-Yazar)
M. Çetin Kalkan (gair)
Av Ayşe Miçoğulları
Mehmet Atilay Turabi (gair-Yazar)
Nurhan Sağlar (Yazar)
Seval Karataş

Ayşe Delioğulları (gair)
Aydın Mehmet Ali (Editör – Sosyolog)
Kerim Dönmez (Eleştirmen-Edebiyatçı)
Duran Yaşar (Edebiyatçı)
Hatice Elveren Peköz (Yazar Senarist)

Hülya Tozlu (Yazar)
Fatma Çetin Kabadayı (Eğitmen-Yazar)
Suha Kıyak (Çevirmen-Yazar)
Zeynep Alanç (AraştırmacıYazar – Senarist)
Esra Odman İyier (Yazar)
Atay Sözer (Yazar-Senarist, Karikatürist)
Dr Muhsin Boz (Enfeksiyon HastalıklarıUzmanı-Yazar)
Fevzi Yavuz (Edebiyat Öğretmeni)
Filiz Demir (Yazar)
Semih Bulgur (Karikatürist-Yazar)
Ahmet Kanbolat (Genel Müdür)
İsmihan İpek (Stilist)
Nazım Mert (Ressam)
givan Balcı (Ressam)
Umut Kart (Edebiyat Öğretmeni)
Nevra Çağlayan (Sunucu-Yazar)
Nevin Konuk (Yazar)
Aysen Kaypak (Yazar)
Yücel Ünlü (Yönetmen)
Kamile Yılmaz (Yazar)
Nihat Ziyalan (Yazar)
Tuncer Cücenoğlu (Oyun Yazarı)
Mehmet Sadık KIRIMLI (gair-Yazar)
Serap Gökalp (Senarist-Yazar)
Aysel Korkut (Eğitimci-yazar)
Esra Ünal (Edebiyat öğretmeni– Yazar)
Selamet Bağcı (Edebiyat öğretmeni – Yazar)
Seçkin Yaşar (Senarist, Sinebir Üyesi)
Gönül Uğurlu (Proje Danışmanı)
Mehmet Ali Çolak
Sevim Habib
Süleyman Sayman Kaynarca
Ali Ekber Erdoğan (Edebiyat öğretmeni-Yazar)
Yılmaz Onay (Yazar-Yönetmen)
Arzu(Alır)Demir (Yazar)
Reyhan Yıldız (Yazar)
Hüseyin Yurttaş ((Yazar)
Asuman Susam (gair)
ALİ EKBER ATAg (gair, ressam)
Turan Parlak (Yazar-Çevirmen)
Gülser Han Akkaş (Yazar)
Namık Kuyumcu (gair-Yazar)
Hakan Sürsel (Yazar)
Derya Derin (Sender – Senarist)
İbrahim Tığ(Gazeteci-gair-Yazar)
Pakize Küçük (Yazar)
Arjen Ari (Yazar)
Ergün Veren (Yazar)
Recaigeyoğlu (Yazar-Kütüphaneci)
T.Ayhan Çıkın
Haluk Işık (Yazar-Yönetmen)
Han Göksel
Eşref Karadağ (Yazar)
Aslı Durak (Yazar-gair)
Haşim Hüsrevşahi (Yazar-gair-Çevirmen)
Selah Özakın(Tiyatrocu – gair – Yazar)
Uğur Pişmanlık (Gazeteci-Yazar Yayın Yönetmeni)
Hatice Elveren Peköz (Senarist Yazar)
Emre Caner (Yazar)
Derya Derin (gair)
Ozan Telli (gair)
Sedef Kemir (Yazar)
Sergül Vural (gair)
Sabahattin Çetin (Senarist –Yapımcı)
Faik Akçay (Yazar)
Ergün Veren (Yazar)
Ayfer Tuzcu Ünsal (Gazeteci-Yazar)
Bülent Tekin
Rıfat Kaya (gair Yazar)
Döndü Türker (Yüksek İnşaat Mühendisi)

Kaynak: HaberEvet.Com

http://www.yaziatolyesi.org

Dostlukla
Arzu İmseytoğlu:
0534 527 8487

Saygılarımızla..

&&&

Sosyal Paylaşım :